Gıybet (Çekiştirmek)

 

Büyük günahlardan birisi de gıybettir. Ebû Hureyre (r.a.)'nin rivayetine göre, Peygamberimiz:
- Gıybet nedir bilir misiniz? diye sordu. Ashab:
- Allah ve Peygamberi daha iyi bilir, dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz:
- Kardeşini gıyabında (arkasında) onun hoşlanmadığı bir şey ile anmandır, buyurdu. Ashab:
- Kardeşimde dediğim varsa ne buyurursunuz? dediler Peygamberimiz:
- Eğer dediğin ayıp, kardeşinde varsa o zaman gıybet olur. Yoksa, ona bühtan ve iftira etmiş olursun, buyurdu.Müslim,Birr,20;Ebu Davud,Edeb 40
İnsanın en çok dikkat etmesi gerekli organlarından birisi, hiç şüphe yok ki, dilidir.
Peygamberimiz:
"Bir İnsan, manasını düşünmeden bir söz söyleyiverir ki, o yüzden cehennemin, doğu ile batı arasındaki
mesafeden daha uzak bir yerine düşer."Müslim,Zühd,6 buyurmuş ve dilimize sahip olmamızı öğütlemiştir.
Dilin pek çok manevi hastalıkları vardır. Bunlardan birisi de
gıybettir. Gıybet, yukarıdaki hadis-i şerifte de ifade buyurulduğu üzere, bir insanın arkasından onun kusurunu
söylemek, onu çekiştirmektir.
Bu kusur. onun fiziğiyle. soyu ile, ahlâkiyle, kılık ve kıyafetiyle. dini ile ilgili olabilir. Boyu kısadır, babası kötü bir insandır, riyâkârdır, yalancıdır, kumarbazdır, güvenilmez kişidir gibi.
Bu ve benzeri kusur ve ayıpları din kardeşinin gıyabında söylemek gıybettir ve günahtır.
Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
"Biriniz diğerini gıybet etmesin, sizden biri ölü kardeşinin etini yemek ister mi? Elbette bundan tiksindiniz. O
halde Allalı'tan korkunuz. Allah, tevbeleri kabul eder, çok esirger."Hucurat:12
İmam Gazâlî, gıybetin, belli başlı sebeplerinden birinin kin olduğunu söylüyor . Bir kimse başkasına duyduğu kin sebebiyle onu çekiştirmekten ve aleyhinde konuşmaktan zevk alır diyor. Halbuki mü'min kin gütmez. Ona yakışan bağışlamaktır. hoş görmektir.
Hz. Aişe diyor ki, ben bir gün Peygamberimize:
- Ey Allah'ın Resûlü, Safiyye'nin -ki bu da Peygamberimizin eşi idi- şöyle, böyle oluşu- râvilerden bazılarına göre kısa boylu oluşunu kastederek- sana yeter, demiştim de Peygamberimiz:
-"Aişe, öyle bir söz söyledin ki, eğer o söz denizin suyu ile karışsa her halde onu bozardı.”
Hz. Aişe diyor ki: Ben yine bir gün Peygamberimize bir kimsenin fizikî durumu ile davranışlannı taklid ve hikâye etmiştim. Bunun üzerine Peygamberimiz

- Karşılığında bana dünyayı verseler bile bir insanı hoşlanmıyacağı bir şey ile taklit ve tavsif etmeyi kesinlikle sevmem,Ebû Davud,Edeb,40;Tirmizi Birr,20 buyurdu.

Peygamberimiz, müslüman kardeşini gıyabında çekiştirenlerin korkunç bir şekilde azab edileceklerini bildirmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Ben miraç ettirildiğim gece, bir kavmin yanından geçtim. Bunlar, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı. Ben: - Ey Cebrâil, bunlar kimlerdir? diye sordum.
- Bunlar, insanların etlerini yiyen-gıybet edenler, onların şeref ve iffetlerine dokunanlardır, dedi." Ebu Davut,Edeb,40
Gıybet etmek günah olduğu gibi, yapılan gıybeti dinlemek de günahtır. Müslüman, kardeşi bir yerde çekiştirilirken, onun iffet ve namusuna dokunulurken, bunu duyan kimseye düşen görev, buna mani olmaktır. Çünkü, bir müslümanın kanı ve malı gibi, ırz ve namusu da haramdır yani, her türlü tecavüzden korunmuştur.

Peygamberimiz buyuruyor ki:
"Bir kimse, kardeşinin ırzı ve şerefini çekiştirene karşı onu savunursa,: Allah Teâlâ kıyamet günü o kimseyi Cehennem'den uzaklaştırır."Tirmizi,Birr,20

Gıybet eden kimse günahkârdır. Bu günahından kurtulmak için yalnız tövbe etmek, Allah'tan af ve bağış dilemek yeterli değildir. Hem tövbe etmeli, hem de gıybet ettiği kardeşine giderek ondan hakkını helal etmesini dilemelidir. Ancak o zaman bu günahtan kurtulmuş olur.